Meyvesi mürüvvettir yok artık zevâl devletine
Rabbim nasîb eylesin bu lütfu, İslâm milletine
Solmaz bu rengi baharın gelmezse mevsimine kış
Terk etmezsen o zâtı, sende de silinmez o nakış
Her güzelliği güneştense bu mevsim-i baharın
Sarıl sımsıkı Hakk'a, düşünüp azâbını nârın
Bulmazsa seni bu kemâlât bil ki hüsrandır sonun
Milletçe gel bu dâvâya, geçmeden günâhı tonun
Çünkü sırr-ı âyettir emr-i KUR'ÂN'ı fermânında
Fe men segulet mevâzînuhû hümü'l-müflihûnda
Mânayı hakîkat şudur: Kurtulur milletçe İslâm
Olursak İslâmı ahlâka biz numuneyi reklâm
Her kimin ağır gelirse hayrı Hesâb-ı Kübrâ'da
Kurtuluşu bekâ mutlak hiç azâb yoktur orada
Bu âlem de böyledir, geçeriz tûfânından Nûh'un
Milletçe binersek gemiye mânasıdır müflihûn
Tûfân bir felâket, gemiyse İslâm'ın ahkâmıdır
Bu gemiyi ahkâmın da kâmil insan kaptanıdır
Bulmadıkça böyle âmil sevki mânevî kaptanı
İmkânı da yoktur aslâ, geçmek o şedîd tûfânı