HAKK'A DÂVET 20

Böyle inkisâr-ı hayatı imâra sensin âmir
Bildik ki topuna İslâm'ın budur ilâhî emir
İşte bu fermânını KUR'ÂN'ın sensin haykıracak
Haykırarak sönmüş kalbleri sensin tutuşturacak

Bu meş'aleyi îmânı bırakma elinden sakın
Ol müdaafâ-i îmân ki, dursun hayâsızca akın
Korkma, zulmün topu, tüfeği tıpkı örümcek ağı
Yıkamaz bir menfî fikir sen gibi îmânlı sağı

Cehd et kudret-i îmânla, zuhuruna verme zaman
Boğ kabzayı pençende, işte durur fermân-ı KUR'ÂN
İkbâline yok zevâl, etmezsen fitneye imtisâl
Sayısız İslâmî cihâdın bitmez verdiği misâl

Budur miğferi selâmet gayrisi elbet nedâmet
Bugünkü cümleyi vahşet buna en büyük alâmet
Ne şahsiyyet, ne emniyyet, ne de himâyeyi himmet
Mahsur kalmış insâniyyet yoktur samîmi bir hizmet

Karar kılmış maddiyyât, hiç yok ahlâk-ı İslâmiyyet
İlmine esir olmuştur hamiyyetsiz bir cemiyyet
Ne nâmusa, ne ahde, ne de fazîlete âşinâ
Merkez-i felâket olan çoğalmış sayısız zinâ