HAKK'A DÂVET 8

Bu bir Vazife-i Hakk ki ifâsı nurdur insana
Bu nûra sâhib olan lâyık olsa gerek îmâna
Bu terbiyeyi îmândan yoksa nasîbi hakkımız
Hâli tebdîl kılmaz bizde de şüphesiz Rabbımız

Uyan, bu îmânla daldığın şu uykuyu gafletten
Yırtarak kâbus libâsın çık aslan gibi kafesten
Bu şecaât-i îmâniyye verâsettir dedenden
Gör ne ulvî evlâdsın o fikri çıkart da zihninden

Ne şark sana uzak, ne de garb, ne şimâlin cenûbun
İslâm'ın îmân ibresi gösterir yolun kutubun
Böyle mülkü hâkimiyyet değil nefsânî istibdât
Hakk'tan ayrı düşenlere olsa gerektir bir imdât

Çünkü her hilkat-i âdem ayrı değildirler bizden
Yegâne ayrılışımız, yanlış düştükleri izden
Hilkat-i âdemden biriz, inanmak maymundan soya
Dâimâ isteriz vermeyi İslâmî renkten boya

Yolunu şaşırmış kim olursa olsun bu âlemde
Kurtarmak bize düşer, bu bir emirdir bize dinde
Çünkü der Rabbimiz bize, kurtarın siz nefsinizi
Bir de kurtarın buyurur hem ehl-i ıyâlinizi

HAKK'A DÂVET 9