Bilmek lâzımdır ki, sönmez bu güneş aslâ üfrükle
Ey zâlim; nedir derdin, yıkmaya çalışın tahrikle
Benim şahsiyyetimdir takdim eden seni beşere
Kimdir seni şaşırtıp gerici dedirten bu ere
İrfânımla uyandın o daldığın derin uykudan
Bilmek istersen bunu sor, iyice öğren atandan
İrfânıma hakârettir böyle taklidî sözlerin
Ne kadar alçalmışın ki, kızarmaz dahi yüzlerin
Bir gün gelirse bana va'dettiği o günü Hakk'ın
Erkeksen dur karşımda o günde kaçmayasın sakın
Her türlü cür'etin değil bir merdâne, civânmertlik
Zâlimlere dayanarak konuşmak olamaz mertlik
Mevzûât senin için, yoktur kemiği de dilinin
Görülmezken hesâbı süflîce sen gibi sövenin
Ne tâkibe vardır bir lüzum, ne de sözünde cürüm
Aranmayan bir pazarda yapmaktasınız çok sürüm
Daha ne kadar sürecek bu sinsi oyunlarınız
Bilmem ne zaman biter böyle karanlık yollarınız
Görünen köye istemez derler elbet bir kılavuz
Sonu da uyuzdur derler olursa bir köpek yavuz