HAKK'A DÂVET 18

Bu senin gerçek rehberin, elinde sâbit terâzin
Her eğriyi ölçeceksin, kusursuzdur hem bu vezin
Var iken elinde senin böyle metod-u ilâhî
Bağlanırsan kurtulursun, hem de yabancılar dahi

Bu mutlak felâha yaklaş, terk edip ağyârlarını
Akl-ı mîzân sâhibisin, bilmen gerek kârlarını
Hem ehl-i îmânsın üstelik, bu ruhuna müstenit
Kursun îmân anahtarı, çalışsın o kalb-i zenit

İşte o zaman anlarsın sen de her vakti zamanı
Elbet duyan artık okunan o İslâmî ezanı
Ezanı duyup da gelmemek mümkün mü bu felâha
İzhâr-ı kudret için secde etmez misin ALLAH'a

Bu secdeyi îmân ile cem olur vahdet-i İslâm
Kaçmaz mı küfrü inat, oldukça tesânüdü selâm
Sen de gel ey ehl-i îmân, bu selâmet-i beldeye
Uğrasın yolu felâhın bu zincirlenmiş köleye

Zincirlere vuran sen oldun, çözecek yine sensin
Çöz hamleyi vahdetinle, göz yaşları artık dinsin
Hani sendin zincirleri kırıp bendleri aşacak
Hani sendin zincir vuracak çılgınlara şaşacak